Favori yönetmenimden bir başyapıt daha, her karesi eşsiz güzel ve anlamla yüklü. Anlatılmaz izlenir.
Dheepan - Jacques Audiard - 8
Kendi ülkelerindeki iç savaşlardan kaçan, ancak kaçarken vardıkları batı ülkelerinde bir diğer yaşam savaşıyla karşı karşıya kalan göçmenlerin dramı Altın Palmiye'ye uzandı.
Mon roi - Maïwenn France - 8
İlişkilerde kadınların her anlamda görebildikleri şiddeti, ancak bir kadın yönetmen bu kadar iyi anlatabilirdi. Emmanuelle Bercot en iyi kadın oyuncu ödülünü çok hak ederek aldı.
La Loi du marché - Stéphane Brizé - 8
Zenginlerin sürekli daha da zengin oldukları bir Dünya'da iş bulmanın ve iki yakayı bir araya getirmenin zorlukları çok gerçekçi bir dille anlatılmış. Vincent Lindon da en iyi erkek oyuncu ödülünü hak ederek aldı.
Kendi ülkelerindeki iç savaşlardan kaçan, ancak kaçarken vardıkları batı ülkelerinde bir diğer yaşam savaşıyla karşı karşıya kalan göçmenlerin dramı Altın Palmiye'ye uzandı.
İlişkilerde kadınların her anlamda görebildikleri şiddeti, ancak bir kadın yönetmen bu kadar iyi anlatabilirdi. Emmanuelle Bercot en iyi kadın oyuncu ödülünü çok hak ederek aldı.
Zenginlerin sürekli daha da zengin oldukları bir Dünya'da iş bulmanın ve iki yakayı bir araya getirmenin zorlukları çok gerçekçi bir dille anlatılmış. Vincent Lindon da en iyi erkek oyuncu ödülünü hak ederek aldı.
The Lobster - Yorgos Lanthimos - 8
Jüri ödülünü kapan bu tipik Lanthimos filminde müthiş bir metaforla, belli bir sürede hayat arkadaşını bulamayan kişilerin, seçtikleri bir hayvana dönüştürülmeleri anlatılıyor.
Son of Saul - László Nemes - 8
Yönetmen İkinci Dünya Savaşı'nda Nazilerin yaptığı katliamı bambaşka bir teknikle anlatıyor. Kameranın gözünü başrol oyuncusundan neredeyse hiç ayırmadan ekranın geriye kalanı bulanık veriliyor. İzleyici toplama kampının tekinsiz ortamını iliklerinde hissediyor. Bu filmi kesinlikle sinemada izlemek gerekirmiş, ama sağ çıkabilir miydim bilemiyorum. Büyük Jüri ödülünü aldı.
Umimachi Diary - Hirokazu Koreeda - 8
The Sea of Trees - Gus Van Sant - 7
Ağaçlar denizi diye tabir edilen bir ormana Japonlar gerçekten de intihar etmek için gidiyorlarmış. Böyle bir ormanda yolunu kaybeden bir Amerikalı ile bir Japon'un karşılaşması.
Jüri ödülünü kapan bu tipik Lanthimos filminde müthiş bir metaforla, belli bir sürede hayat arkadaşını bulamayan kişilerin, seçtikleri bir hayvana dönüştürülmeleri anlatılıyor.
Yönetmen İkinci Dünya Savaşı'nda Nazilerin yaptığı katliamı bambaşka bir teknikle anlatıyor. Kameranın gözünü başrol oyuncusundan neredeyse hiç ayırmadan ekranın geriye kalanı bulanık veriliyor. İzleyici toplama kampının tekinsiz ortamını iliklerinde hissediyor. Bu filmi kesinlikle sinemada izlemek gerekirmiş, ama sağ çıkabilir miydim bilemiyorum. Büyük Jüri ödülünü aldı.
Ozu filmlerini ve "Whisper of the Heart" gibi Japon animelerini anımsatan, çok sade ve ruh dinlendiren Koreeda filmi, 3 kız kardeşin, uzun yıllardır görmedikleri babalarının ölümü üzerine, onun ikinci evliliğinden olan yarı kız kardeşlerini yanlarına almalarını anlatıyor.
Ağaçlar denizi diye tabir edilen bir ormana Japonlar gerçekten de intihar etmek için gidiyorlarmış. Böyle bir ormanda yolunu kaybeden bir Amerikalı ile bir Japon'un karşılaşması.
The Assassin - Nie Yin Niang Hou Hsiao-hsien - 7
Bir kadın suikastçinin zorlu görevini yavaş/şiirsel bir tempoyla ve yüksek estetik anlayışla işleyen Hsiao-hsien en iyi yönetmen ödülünü aldı.
Il racconto dei racconti - Matteo Garrone - 7
Yeni gerçekçi filmleriyle tanıdığımız Garrone birbirine paralel anlattığı 3 masalla çok farklı bir türe imza atıyor. 3 masalı da ilgiyle ve sonlarını merak ederek izledim.
Bir kadın suikastçinin zorlu görevini yavaş/şiirsel bir tempoyla ve yüksek estetik anlayışla işleyen Hsiao-hsien en iyi yönetmen ödülünü aldı.
Yeni gerçekçi filmleriyle tanıdığımız Garrone birbirine paralel anlattığı 3 masalla çok farklı bir türe imza atıyor. 3 masalı da ilgiyle ve sonlarını merak ederek izledim.
Louder Than Bombs - Joachim Trier - 7
"Reprise" ve "Oslo, 31 August" gibi bayıldığım Norveç filmleri çeken Trier'in Amerika'ya adımı kalitesinin altında kalmış. Bir baba ve iki oğlunun annelerinin ölümüyle başa çıkmalarını anlatıyor.
"Reprise" ve "Oslo, 31 August" gibi bayıldığım Norveç filmleri çeken Trier'in Amerika'ya adımı kalitesinin altında kalmış. Bir baba ve iki oğlunun annelerinin ölümüyle başa çıkmalarını anlatıyor.
Macbeth - Justin Kurzel - 7
İyi oyunculuklara ve görsel gücüne rağmen biraz sıkılarak izlediğimi itiraf ediyorum.
Carol - Todd Haynes - 6
1950'lerde iki kadının yakınlaşmasını anlatan hikayeyi, kimyalarının tutmadığını düşündüğüm için yeterince ikna edici bulamadım.
İyi oyunculuklara ve görsel gücüne rağmen biraz sıkılarak izlediğimi itiraf ediyorum.
1950'lerde iki kadının yakınlaşmasını anlatan hikayeyi, kimyalarının tutmadığını düşündüğüm için yeterince ikna edici bulamadım.
Mia Madre - Nanni Moretti - 6
Nanni Moretti maalesef sıradan filmler yapmaya devam ediyor ama anlaşılan ismi hala filmlerini Altın Palmiye adayı yapabiliyor.
Nanni Moretti maalesef sıradan filmler yapmaya devam ediyor ama anlaşılan ismi hala filmlerini Altın Palmiye adayı yapabiliyor.
Sicario - Denis Villeneuve - 5
Mafya filmlerinden gerçekten sıkıldım, yeni bir şeyler söyleseydi belki film aklımda kalırdı, neredeyse tamamen silinmiş.
Mafya filmlerinden gerçekten sıkıldım, yeni bir şeyler söyleseydi belki film aklımda kalırdı, neredeyse tamamen silinmiş.
İzlemediklerim;
Chronic - Michel Franco
Marguerite & Julien - Valérie Donzelli
Marguerite & Julien - Valérie Donzelli
Mountains May Depart - Shan He Gu Ren Jia Zhangke
La Vallée de l'amour - Guillaume Nicloux
Yarışma Harici;
Embrace of the Serpent - Ciro Guerra - 10
Bu nasıl muhteşem bir filmdir, sanki yönetmen zaman makinesine binip geçmişe gitmiş ve amazonları belgelemiş.
Love - Gaspar Noé - 8
Aşkta cinselliği bu kadar cesur ancak Noé işleyebilirdi.
Mad Max: Fury Road - George Miller - 8
Demek ki yeniden çevrimleri, aslının yönetmenine yaptırmak lazımmış. Miller bu distopik anlatının hakkını vermiş, hiç düşmeyen temposu ve bol aksiyonu filmin kalitesini düşürmüyor, arttırıyor.
Amy - Asif Kapadia -8
Amy Winehouse'un içler acısı sonunu izlerken, aynı hafta izlediğim Nina Simone hakkında belgeselle kıyaslamadan edemedim. Nina Simone delirmekte haklıyken, Amy kendini niye yok etti?
Hrútar - Grímur Hákonarson - 7
Un Certain Regard bölümünde ödül alan bu sade film, İzlanda'da birbirine küs iki koyun yetiştirici kardeşin hikayesini anlatıyor.
Irrational Man - Woody Allen - 7
Allen fabrikasının 2015 mahsulünde içi kararmış, alkolik bir filozofi profesörünün hikayesi var.
Inside Out - Pete Docter, Ronnie Del Carmen - 7
Beynin içinde duygularımızı yöneten karakterler fikri iyi, uygulama çok parlak değil.
Krisha - Trey Edward Shults - 6
Öfkeli ve sorunlu Krisha katıldığı büyük aile toplantısında ortalığı birbirine katıyor.
Mustang - Deniz Gamze Ergüven - 6
Muhafazarlık altında boğulan 5 genç kızın hikayesini fazla didaktik ve propagandacı buldum.
L'ombre Des Femmes - Philippe Garrel - 6
Sıradan ve iz bırakmayan bir aşk üçgeni.
Yarışma Harici;
Bu nasıl muhteşem bir filmdir, sanki yönetmen zaman makinesine binip geçmişe gitmiş ve amazonları belgelemiş.
Aşkta cinselliği bu kadar cesur ancak Noé işleyebilirdi.
Demek ki yeniden çevrimleri, aslının yönetmenine yaptırmak lazımmış. Miller bu distopik anlatının hakkını vermiş, hiç düşmeyen temposu ve bol aksiyonu filmin kalitesini düşürmüyor, arttırıyor.
Amy Winehouse'un içler acısı sonunu izlerken, aynı hafta izlediğim Nina Simone hakkında belgeselle kıyaslamadan edemedim. Nina Simone delirmekte haklıyken, Amy kendini niye yok etti?
Un Certain Regard bölümünde ödül alan bu sade film, İzlanda'da birbirine küs iki koyun yetiştirici kardeşin hikayesini anlatıyor.
Allen fabrikasının 2015 mahsulünde içi kararmış, alkolik bir filozofi profesörünün hikayesi var.
Beynin içinde duygularımızı yöneten karakterler fikri iyi, uygulama çok parlak değil.
Öfkeli ve sorunlu Krisha katıldığı büyük aile toplantısında ortalığı birbirine katıyor.
Muhafazarlık altında boğulan 5 genç kızın hikayesini fazla didaktik ve propagandacı buldum.
Sıradan ve iz bırakmayan bir aşk üçgeni.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder