İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun sergilediği oyun için ilk defa gittiğimiz Kozyatağı Kültür Merkezi'nde tiyatro salonunun, daha çok bir konferans salonunu andıran havasına fazla ısınamadım, böyle bir sahnede oyunun insanı içine çekmesi kolay olmayacaktı. Ne kadarı sahneden, ne kadarı oyunun kendisinden kaynaklanıyor (muhtemelen her ikisi de) bilemiyorum ama oyun gerçekten de beni içine çekemedi. Kosovalı yazar Yeton Neziray ülkesinde 90'lı yıllarda yaşanan iç savaş ve karmaşa sebebiyle ülkesini terk edip, Avrupa'nın farklı ülkelerine iltica etmeye çabalayan bir gencin hikayesini anlatıyor. Savaşların yıkımına, aileleri parçalamasına, çok güncel olan Avrupa'daki mülteci sorununa, Avrupalı'ların soruna son derece ikiyüzlü yaklaşımlarına değiniyor. Hareketli platform üzerindeki sahne dekorlarının yaratıcı kullanımı, anlatımı destekleyen iyi müzik seçimleri, yer yer güldüren sağlam bir mizah, brechtyen rolden çıkışlar ve iyi oyunculuklar bir araya geldiğinde sağlam bir modern eser ortaya çıkabilmeliydi, ama eksik kalan bir şeyler var. Ne kadarı metinden, ne kadarı rejiden kaynaklanıyor emin olamıyorum ama oyun dağınık kaldı, meramını net anlatamadı. Yine de hakkını yemeyeyim, 2,5 saatlik süresine rağmen çocuklar ilgiyle sonuna kadar izlediler. Özellikle Alman kadının, evini soymaya gelen Peer'in acıklı hikayesini dinlerken "Aman tanrım, ne kadar korkunç" nidaları uzun süre dillerimize pelesenk oldu, hala da ara ara çocuklar taklidini yapmaya devam ediyorlar.
Yazan: Yeton Neziray
Çeviren: Senem Cevher
Yöneten: Saydam Yeniay
Oyuncular:
Peer: Erşan Utku Ölmez
Anne: Fatma Öney
Baba: Yener Sezgin
Bac: Hakan Şahin
Polis: Emir Üstündağ
Bela: Duhan Şahin
Avukat: Yusuf Can Sancaklı
Yaşlı Kadın: Nurhayat Boz
Alman ve İngiliz Memur/Küçük Peer/ İsveçli Memur: Ozan Dağara
Halk: Nazime Birben Akbulut / Duygu Aydoğmuş
Alman Polis: Zekayi Metin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder