Stefan Zweig'ın "Dünün Dünyası" otobiyografisini okuduktan sonra denk geldiğim tiyatro oyununa hemen bilet edindim. "Satranç" ve otobiyografisi dışında bir eserini okumadığımdan, otobiyografisinde yazdığı tiyatro (ve opera) oyunlarının başarısından da bahsettiğinden doğal olarak bir beklenti oluştu oyun öncesinde. Entelektüel, katmanlı ve derinlikli bir eser beklerken, kendisini ihmal eden kocasını aldatan bir kadını anlatan kısa ve basit oyun biraz şaşırttı beni. Sonrasında öğrendim ki tiyatro eseri değilmiş, bir öyküsünden uyarlanmış. Metni okumadığım için faturayı peşinen uyarlamaya çıkarmak belki biraz haksızlık olabilir, ama Zweig'ın bu kadar basit bir öykü yazmış olabileceğini pek tahmin etmiyorum, bence bir "çeviride/uyarlamada esaslı kayıp" durumu söz konusu olsa gerek. Zweig'ın titiz detayları atlanıp, hikayenin iskeleti sunulmuş olsa gerek. Oyunculukların pek parlak olmaması da (özellikle başrol biraz abartılıydı) eserin tadını kaçırdı, ağzımda ekşi bir tatla çıktım salondan. Yine de bu aldatılma hikayesinin ne kadarının otobiyografik olduğunu merak ettim, koca karakteri gerçekten de Zweig'ın kendisi olabilirdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder