1 Mayıs 2012 Salı

Ettore Scola ve Una Giornata Particolare (1977)

Gökkuşağı filmleri dizisinde son yıllarda çıkmış başarılı bağımsız yapımlara kısaca değindim. Şimdi biraz daha gerilere gidip klasik statüsü kazanmış iki filmden bahsetmek istiyorum. İlki Ettore Scola'nın "Özel Bir Gün"'ü; 1930'larda Hitler Mussolini'yi ziyarete gelince tüm Roma halkı meydanlara akın eder. Büyük bir apartmanda sadece iki kişi kalır; ilki ev işleri altında boğulmuş bir ev kadını (muhteşem Sophia Loren), diğeri aynı apartmanın karşı bloğunda oturan ve faşist rejimlerce en ağır şekilde ezilen kesimlerden birine mensup bir adam (Marcello Mastroanni). Loren'in ev kuşu kafesinden kaçıp karşı bloğun penceresine konunca ikili tanışırlar. Geçen hafta "Weekend"'den bahsederken sözü geçen filmlerle ortak bir paydası var bu filmin, yine iki yabancının arasında kısıtlı zamana sıkışan, imkansız bir dostluk söz konusu. Apartmandaki farklı mekanların kullanılışı, diyaloglar ve özellikle oyunculuklar müthiş. Mastroanni'nin mükemmel oyunculuğunu başta Fellini filmleri olmak üzerine sayısız filmden biliyordum, ama sinema tarihinin en büyük yıldızlarından olan Sophia Loren'in çok az sayıda filmini izlemişliğim vardı. Bu filmde neden büyük bir yıldız olduğu ve ne kadar iyi bir oyuncu olduğu çok net gözüküyor. Ettore Scola'nın da izlediğim ilk filmi, yani kendime başka Scola ve Loren filmleri izleme ödevi veriyorum.

Hiç yorum yok: