Pera Müzesi'ndeki Botero sergisi uzun zamandır en keyif alarak gezdiğim etkinliklerden biri oldu. Resimde (ve de genelde) canlı renkleri çok severim, Botero'nun eserleri de tam bir gözlere renk ziyafeti. Hatta ressam niye resimlerinde büyük hacimli karakterler çizdiği sorulunca, bunu renkleri daha iyi kullanabilmek için tercih ettiğini söylüyor. Resimlerindeki tüm karakterlerin yüzlerinde aynı boş ifade var, dudak uçları da aşağıya baktığı için somurtur durumdalar. Bir tek balkondan atlayarak intihar eden bir adamın yüzünde acı bir gülümsemeyi andırır şekilde dişler görebildim. Cıvıl cıvıl renklerle ışıldayan tablolarda hayata dair çarpıcı bir ironi var benim algılayabildiğim kadarıyla. Botero'nun anlamlarla yüklü resimleri favori ressamım Hopper'ı hatırlattı bana biraz. Botero'nun sirkindeki palyaçolarla Hopper'ın "Soir Bleu"sündeki palyaço arasında yakın bir bağ var kanımca.
Bu müthiş sergi için Pera Müzesi'ne sonsuz teşekkürler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder