Filmlere dönmeden önce bir dans eserinden daha bahsedeyim. Esasında "Senfonik Minyatür"'e biletimiz vardı, ancak dansçı rahatsızlığı sebebiyle son anda "Otello"'ya dönüştü. Biz de umduğumuzu değil, bulduğumuzu izlemek üzere Süreyya Operası'nın yolunu tuttuk. Uğur Seyrek'in modern dans koreografisini İstanbul Devlet Opera ve Bale dansçılarından izledik. Her IDOB yazımda tekrar tekrar bahsediyorum, Süreyya Operası çok güzel bir sahne ama bir devlet operası için fazla küçük. Dansçılar iki adım atsalar sahne bitiyor. Neyseki başroller konusunda çok şanslıydık. Bence IDOBALE'deki son on yılın en iyi baletlerinden Selim Borak Otello rolündeydi. Bir balet hem uzun boylu olup hem de uzun boyuna çok iyi hakim olunca çok estetik bir dansçı çıkıyor ortaya. Eşi rolünde de İlke Kodal hatasız bir performans sergiledi. Esere gelince, yer yer dansçıların şiirsel replikleri, işaret dilinin kullanılması, Desdemona'nın öldürüldüğü finalin sahneye kurulmuş duşta gerçekleşmesi gibi ögeler bir yana koreografiyi çok yaratıcı ve sürükleyici bulmadım. Verdi'nin aryalarının arasına monte edilmiş Galasso müziğiyle olan kısım en çok hoşuma gitti, ama yer yer de gereksiz uzunluklar vardı. Yani parlak anları pek olmayan bir eserdi. Kitapçığı gösteri öncesi yeterli incelemediğimden banttan olan müziğin IDOB kaydı olduğunu düşünmüştüm, ama ilk aryalarla birlikte bu kadar üstün seslerin maalesef ülkemizden pek çıkmadığını bildiğimden, tekrar baktığımda kayıtların IDOB yanısıra yabancı orkestralar içerdiğini gördüm.
IDOB'un bir an önce AKM'ye ve eski ihtişamlı günlerine kavuşması dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder