İstanbul'da her yıl düzenlenen çağdaş sanat fuarı "Contemporary Istanbul"'a, sadece 3-4 gün açık kalması dolasyıyla birkaç yıldır denk getirip gidemiyordum, bu yılkini son anda bir arkadaşımla gidip ziyaret etik.
Bienallerde gördüğümüz çağdaş sanat, olabildiğine minimalist iken, fuarda satış amacı taşıyan çağdaş sanatın alabildiğine cafcaflı ve göz boyamacı olabildiğine şahit olduk. Bienal yazımda da belirttiğim gibi çağdaş sanat sadece beyne değil, kanımca biraz göze de hitap etmeli, dolayısıyla benim için en ideali bu iki etkinliğin bir karması olurdu. "Contemporary"'de gözümüz renge doydu, dijital sanatın da çağdaş sanata iyice nüfuz etmeye başladığını gözlemleyebildik.
En beğendiğim eserleri sanal hafızama not düşmeden önce, birkaç sene evvel gezdiğim son Contemporary'de en beğendiğim ressamın bu sefer bende yarattığı hayal kırıklığına değinmek istiyorum. Ahmet Güneştekin ismini o sefer aklıma kazımıştım, çünkü Anadolu mitolojisinden aldığı sembollerle yaptığı büyük formatlı, canlı renkli, geometrik desenli, özgün bulduğum eserlerini çok beğenmiştim. Sonradan maalesef sanat magazininin isteyerek veya istemeyerek parçası oldu. Gerçi hayalkırıklığım daha çok bu sene sergilenen eserlerinden kaynaklı. Daha önce beğendiğim resimlerinin boyutları iyice büyümüş, üçüncü boyut eklenmiş, geometrikler şekiller resimlerden yapıtaşlar olarak dışarı taşıyor, bana işin iyice suyu çıkmış gibi geldi, kendimi daha çok süslü bir yapımarkette gibi hissederek hızla reyondan uzaklaştım.
Gelelim beğendiklerime;
Ahmed Mater - Evolution of Men
Salustiano - Tamara con cuervos
Igor Oleinikov
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder