Cannes Yarışma filmleri dosyasını kapatalı 2 hafta oldu, elim bu arada klavyeye gitmediğinden, bari Cannes Film Festivali'nin "Un certain Regard" bölümünden bir filmle devam edelim. Joachim Trier'in ilk uzun metrajlı filmi "Reprise"'i (2006) çok beğenmiştim, İstanbul Film Festivali'nde Altın Lale ödülünü de çok hak ederek kazanmıştı. 5 yıl ara verdikten sonra çektiği ikinci uzun metrajlı filmi "Oslo, August 31st" de bu yıl İstanbul Film Festivali'nde jüri özel ödülünü kazandı. Altın Lale'yi kazanan filmi henüz izleyemedim, ama bu filmden daha iyiyse, gerçek bir başyapıt olması gerekir, keza bence "Oslo, August 31st", müthiş "Reprise"'in de üzerinde bir filmdi.
Başta inanılmaz yetenekli başrol oyuncusu olmak üzere, mekan ve tarz olarak birebir örtüşen iki film, yine de bir tekrar olma tuzağına düşmüyor. Bir uyuşturucu bağımlısı, tedavi görmekte olduğu klinikten bir iş görüşmesi yapmak ve eski arkadaşlarını ziyaret etmek üzere bir günlük izinle Oslo'ya dönüyor. Filmin, hayata tutunma ve arkadaşlıklar üzerine, çok doğal ve çok sade bir şekilde anlatacakları var. Baş karakter Anders'in ruh halini anlamak için uyuşturucu bağımlısı olmaya ve hayattan izole bir klinikte zaman geçirmeye gerek yok. Özellikle büyük şehirlerde hayatın, çoğu insanın sağlıklı bir şekilde kaldırabileceğinden hızlı akan zamanında, hengame içinde savrulurken birbirine hızla yabancılaşan insanlar, kendilerini kolaylıkla benzer bir melankoli içinde bulabilirler. Deri altına güçlü şekilde nüfuz eden etkileyici bir eser.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder