18 Aralık 2019 Çarşamba

Traptown - İstanbul Tiyatro Festivali


Bu sene İstanbul Tiyatro Festivali'nin programını incelediğimde çok heyecanlandım, zira önceki yıllara oranla çok sayıda yabancı yapım vardı. Kanımca festival zaten bu şekilde olmalı, İstanbul'da seyretme imkanımız olmayan yenilikçi oyunları izleyebilmeliyiz. Seçip hemen bilet edindiğimiz iki oyundan ilki Belçikalı grup Ultima Vez'in "Traptown"'ı idi. Oyunu izlemek için ilk defa Maslak'taki Unique Hall'a gittim. Ön tarafta oluşmuş upuzun kuyruğa girdiğimde, içeri sokamayacakları için yanlarında getirdikleri içkileri kafalarına dikmekle meşgul garip bir genç kitlenin arasında kültür şoku yaşarken, fark ettim ki kuyruk, hemen yandaki Volkswagen Arena'da aynı akşam ünlü rapçi Ezhel'in konseri için toplanmış kitleye aitmiş. Bir rahatlayıp, kuyruğun yanından Unique Hall'e geçtim, burada da yine bir AVM yapılmış, Maslak ormanlarından kaç bin ağacın daha bu sıradan AVM için katlediğini düşünmek dahi çok acı, her etkinlik / konser mekanının bedeli bir AVM olmalı mıdır? Artık şehirde üretilen kültür mekanlarının büyük kısmı, AVM'lere müşteri çekme niyetiyle (belki de yönetmelikler de zorunlu tutuyordur) yapılıyor. 


Neyse konuya dönersem, tiyatro adına ezberlerimizin bozulabilmesi ümidiyle salonda yerimizi aldık. Yönetmen ve koreograf Wim Vandekeybus eserinde dansı, tiyatroyu ve filmi kullanarak iki toplumun tasvirini yapıyor, ezen ve ezilen, balı yapan, balı yiyen olarak tanımlanabilecek iki toplumun hikayesi çok aşina olduğumuz bir tema, aşina olmadığımız kısmı oldukça soyut ve karmaşık olan anlatım yöntemi. Tek tek bileşenlere baktığımda, muhteşem oyuncular/dansçılar, muhteşem dekor, muhteşem müzikler, muhteşem vesaire vesaire mevcuttu, ancak tüm bu unsurlar bir araya geldiğinde, belki de bana fazla soyut gelen anlatım şeklinin etkisiyle, eserin içine girmekte ve etkilenmekte zorlandım, iki artı iki zar zor üç ediyordu. Hatta sonlara doğru kafam önüme devrilmeye başladı ki, bu kadar heyecanlı olduğum bir eserde kolay kolay başıma gelecek bir durum değildir. Umutlarımı bilet aldığımız ikinci oyuna saklayarak biraz hayal kırıklığı ile ayrıldım mekandan.

Hiç yorum yok: