19 Ocak 2013 Cumartesi

Interpreti Veneziani ve Vivaldi

Noel sonrası, karnaval öncesi, Venedik'i tam da arzu ettiğimiz gibi turistten arınmış ve sakin olarak tatma şansına sahip olduk. O daracık, her tarafından estetik fışkıran sokakları, kanalların üzerindeki minyatür köprüleri başka nasıl arşınlayabilirdik bilemiyorum. Yüzyıllardır şehrin hiçbir yerine müdahele edilmemiş olması, edildiyse de bunu kesinlikle göstermiyor olması, güzelim İstanbul'umuzun mimari açıdan nasıl hunharca katledildiğinin bir işareti olarak görülebilir. Eski ne varsa yıkalım, yerine büyük, daha büyük, en büyük binalar dikelim zihniyetinden kurtulamazsak, gelecek nesillere tam bir enkaz bırakıyor olucaz.
Hiçbir plan ve ön hazırlık yapmadan vardığımız Venedik'in, her köşesinden cazip teklifler fışkırıyordu, hangi birine yetişeceğimizi şaşırdık, hatta az kaldı dönüş uçağını kaçırıyorduk. Varlığından haber olur olmaz, görmeyi en çok istediğim konser "Musica A Palazzo"'daki etkinlik oldu, gündüz kapalı olan gişesini, dönüp dolaşıp 4 kez ziyaret ettik, ancak gişe açıldığında o akşamki (çok sevdiğimiz) Rossini'nin "Sevil Berberi"'nin biletlerinin çoktan tükendiğini öğrendik. Eğer bilet bulabilseydik, eski bir Venedik sarayının 3 odasında, salonda, yatak odasında az sayıda seyirciyle birlikte sanatçılarla iç içe bir operayı izleme ve dinleme şansına sahip olacaktık. Bu güzel şehre tekrar gitmek için geçerli bir sebep olarak bir kenara not ettik.
Venedik'in göreceli boş haline aldanmamak gerektiğine kanaat getirerek hemen ikinci tercihimiz olan Dünyaca meşhur oda orkestrası "Interpreti Veneziani"'ye bilet edindik. Şansımıza programda Vivaldi'nin "Dört Mevsim"'i vardı, Venedik fonunda bundan daha ideal bir eser olamazdı. Konser, şehrin sayısız güzel kiliselerinden biri olan San Vidal'de gerçekleşti. İlkbahar ve Yazı bir solist, Sonbahar ve Kışı başka bir solist seslendirdi, ilk solist muhteşemdi, ikincinin yorumu selefine göre biraz zayıf kaldı, keşke eserin tamamını ilk solist seslendirseydi, zira en sevdiğim bölüm olan Kışı ondan dinlemek isterdim. Orkestranın tamamı ise adeta tek bir vücut gibi kusursuzdu. Dört Mevsim'in ardından Vivaldi'nin diğer bir konçertosunu, Martinez'in bir eserini ve sıkı bir virtüözite gerektiren Pagani'nin "La Campanella"'sını ağzımız (ve kulağımız) açık izledik. Konserin sonunda çok kaliteli olan izleyici pek çok kez tekrar talep etti, Venedik yorumcuları da dinleyicileri kırmadı. Özellikle iki solistin kemanlarını gitar gibi tutarak çaldıkları eser çok ilginçti. Tam programı not düşmek gerekirse; 

ANTONIO VIVALDI 
“LE QUATTRO STAGIONI” 
Concerti per violino, archi e cembalo 
“La Primavera” op. 8 n. 1
violino, Paolo Ciociola
- allegro “Giunt’è la primavera” 
- largo “mormorio di fronde e piante - il capraro che dorme” 
- allegro “danza pastorale”
“L’Estate” op. 8 n. 2
- allegro non molto “languidezza per il caldo”: allegro 
- adagio “toglie alle membra lasse il suo riposo” 
- presto “tempo impetuoso d’estate”
“L’Autunno” op. 8 n. 3
violino, Guglielmo De Stasio
- allegro “ballo e canto de’ villanelli” 
- adagio molto “dormienti ubriachi”
- allegro “la caccia”
“L’Inverno” op. 8 n. 4
- allegro non molto “aggiacciato tremar tra nevi algenti”
- largo “passar al foco i dì quieti …” 
- allegro “camminar sopra il ghiaccio”
ANTONIO VIVALDI Concerto per violino, archi e cembalo op. 3 n. 9
"Estro Armonico"

violino, Paolo Ciociola
- allegro
- larghetto
- allegro
RODRIGO MARTINEZ
"La Follia" per archi e cembalo
NICCOLO' PAGANINI"La Campanella" per violino e archi
violino, Nicola Granillo

Hiç yorum yok: