Romanya muhteşem yönetmenler ve filmler çıkarmaya devam ediyor. Geçen sene izleme fırsatı bulduğum "Child's Pose", şımarık oğlu içkili araç kullanırken fakir bir oğlanın ölümüne sebep olan, acılı ama oğlunu kanunun elinden kurtarmak için gücünü kullanmaktan çekinmeyen bir anne üzerinden sistemin çürümüşlüğünü anlatıyordu. Berlin'de Altın Ayı ve Fipresci ödüllerini çok hak ederek aldı.
Dün akşam izlediğim ikinci filmiyle yönetmenin ismi aklıma net şekilde yerleşti. "Ana, Mon Amour" bir kadın erkek ilişkisini çok samimi, çok etkileyici tespitlerle ve zaman dilimlerinde ileri geri giderek anlatıyor. İlişki sıkıntıya girdiğinde bir anda başlara dönüp, ilk aşık anlarını ve farkında olmadan içine düşecekleri durumlarla dalga geçerken bulabiliyoruz çifti. İki oyuncunun da hakkını fazlasıyla vererek oynadıkları eserin finalini de çok beğendim. Bu film de Altın Ayı'ya aday olup, Gümüş Ayı'lardan birini kazanmış. Altın Ayı'yı 2017'de kazanan "Body and Soul" da çok iyi bir filmdi ama bence "Ana, Mon Amour" daha da iyi.
Netzer'in bir sonraki filmini heyecanla bekliyor olacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder