8 Şubat 2019 Cuma

Kim bilir


Son yazı 2014’te takılı kalmış, takip ettiğim sayısız diğer günce gibi bu günce de internetin tozlu raflarına kalkmış. Hala sıkı bir blog takipçisiyim, şu anda takip ettiklerime baktığımda ağırlıklı olarak ekip işi olduklarını görüyorum. Sinema üzerine yazılar yayınlayan birkaç amatör siteden çok nazik teklifler gelmişti, ama öyle bir sorumluluğun altına girmeye, hem kendimi yetersiz bulduğumdan hem de yeterli zamanı ayırabileceğimi düşünmediğimden cesaret edememiştim.
Uzun yıllar sonra dün takip ettiğim blogları yeniden sınıflamaya ve elemeye kalkışınca, kendi güncem gözüme çarptı, satırlarda dolaşmaya başlayınca, günceyi yazmaya başlama sebebimi hatırladım; izlediğimi unuttuğum tiyatro oyunları, dinlediğimi unuttuğum konserleri, seyrettiğimi unuttuğum filmleri ve daha önemlisi bana hissettirdiklerini hatırladım, çok duygulandım, 70 yaşını beklememe gerek yokmuş, aradan 5-6 yıl geçince de insan nostalji denizinde dalgalara kapılabiliyormuş. Çoğu satırı yazdığımı da hatırlamadığımdan, 5 yaş genç versiyonum sanki farklı biri ve ben onu tanımaya, hatırlamaya çalışıyorum.
Hele bir de çocuklarımın büyümeye başladığını düşününce, beraber filmler, diziler izlemeye başladık, biraz daha da büyüyünce bu satırlarla buluşacaklar, babamın bu filmi izlediği, bu kitabı okuduğu yaştayım diyecekler J
Kim bilir belki de bu geçici bir heves, bir dahaki yazı için 2024 olması gerekecek, belki de bu son KELİME.

1 yorum:

snt dedi ki...

yarin yaz bi si