20 Kasım 2013 Çarşamba

William Lewis ve Beyond Treason (2005)

Şu ara Suriye'de yaşanan trajedide kimyasal silahların kullanılmaması büyük bir zafermiş gibi tüm kesimler tarafından, suratlarda iğrenç bir sırıtmayla kutlanıyor. Kimyasal silahlarla ölen kişi sayısı 1 ise, konvansiyonel silahlarla ölenlerin sayısının 100 olması ise kimseyi bağlamıyor, yani mesaj "tabii öldürün, ama lütfen kimyasal kullanmayın". Tam bir kamera şakası. Bu şakanın baş aktörü ABD'nin körfez savaşı ve Kosova'da kullandığı füzelerin başlığında uranyum bulunduğunu biliyor muydunuz? Doğada uranyumun 3 farklı izotopu bulunuyormuş. Nükleer yakıt ve silahlar için kullanılan 2 izotopun miktarı, çıkarılan tüm uranyumun 1%'inden az. 99%'a tekabül eden izotopa sahip uranyumu da ABD füze başlıklarında kullanarak, füzelerin imha gücünü arttırmak için değerlendiriyormuş. Bu şekilde Irak'ta tonlarca uranyum kullanılmış. Bu uranyumun yarılanma zamanı, yani radyasyon yaymak suretiyle kütle ağırlığının yarısını kaybetme süresi tam 4 milyar yıl, yani bir nevi sonsuza kadar. Yakın mesafe füzelerde de kullanıldığı için, bizzat amerikan askerleri de radyasyona maruz kalmış, çoğu hastalanıp ülkelerine gönderildiklerinde kendi ailelerinde de, yaymaya devam etmekte oldukları radyasyonla, kanser vak'alarına sebep olmuşlar. Tüm bunlar hasır altı edilmiş. Irak halkının durumu ise tam bir facia. Belgeselin verdiği 5 kollu, 3 kafalı veya bir et yığını olarak doğan bebeklerin görüntülerinde ekrana bakamaz hale geldim. Laneeeeeeeeeeeeeeeeeet olsun diyorum bu zihniyete, ömür boyu huzur bulamazlar, beter olurlar umarım. Belgeseli izlerken sinirlerinize hakim olamayacaksınız, insan hakları konusunda her daim ahkam kesen medeniyetlerin olan biten tüm kötülüklere bir gözlerini yummaları karşısında sözler kifayetsiz kalacak.

Hiç yorum yok: