9 Nisan 2020 Perşembe

Alper Canıgüz - Tatlı Rüyalar


Tatlı Rüyalar'ı okumaya karar vermemde, kapakta belirtilen "Psiko-absürd romantik komedi" ibaresi etkili oldu. Türk edebiyatında daha önce bu tür bir roman okuduğumu hatırlamıyorum. İddiasının hakkını da fazlasıyla verdi, çok eğlenerek okudum. Okuduğum ilk kitabıyla sevdiğim yazarlar listeme hızlıca ekledim Alper Canıgüz'ü.

Kitabı okurken bol bol kıkırdamam evdeki diğer aile bireylerinin de dikkatini çekti, sık sık ne oluyor sorularına muhatap oldum. Cihangir'de yaşayan Hector Berlioz'un, hayatının bir kısmını satışa çıkardığını bildiren birinin ilanına yanıt vermesi, Profesör Fişek'in üniversitede verdiği psikoloji dersleri de kıkırdamanın ötesinde kahkaha atmama vesile oldu.

Sonrasında internetten baktığımda, tahmin ettiğim üzere Canıgüz'ün psikoloji eğitimi aldığını gördüm. Dersler kitaptaki gibi geçtiyse bir hayli eğlenmiş olsalar gerek. Kitapta rüyayla gerçeğin iç içe geçmesi, kendi içinde tutarlı ama hayal gücü geniş bir absürdlüğe izin veriyordu. Adeta bir öykü kitabında gibi anlatılan farklı hikayeler bir bütünün parçaları olarak başarılı şekilde birleştirilmiş.

Yeni gözde yazarlar keşfetmek için okumaya başladığım kitapların daha üçüncüsünde turnayı gözünden vurdum, Canıgüz'ün diğer kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum.

Hiç yorum yok: