Hallström deyince aklıma hemen Binoche'lu ve bol çikolatalı "Chocolat"'sı geliyor. Bunun dışında bir de izlemiş olduğum ama pek kayda değer olmayan Julia Roberts'lı "Something to Talk About"'u var.
Pek ilgimi çekmeyen bir yönetmen ve başroldede Richard Gere olunca önyargılarım depreşmiş ve filmi de uzun süre izlenecekler listemin en altlarına sürüklemiştim. Yorgun bir günümde "nasılsa uyuyakalırım, şöyle bir bakayım" diye izleyiverdim. Film olarak pek bir mahareti yok, hatta kötü denebilir ama gerçek bir hikaye olan konusu ilgi çekici. Bu hikayeyi kim çekse aynı tadı hatta daha iyisini verebilirdi. Filmin bir de orijinali var, 1987 japon yapımı "Hachiko monogatari", keşke onu izleseymişim. Gerçek olan hikayeyle ilgili bilgi verirsem, filmin bütün esprisi kaçar hatta seyredilemez hale gelir. Sadece köpeklerin yoğun sadakat duygularıyla ilgili olduğunu ve çocukluğumda izlediğim Lassie'den beri gözlerimi dolduran hatta taşıran ilk "köpek" filmi olduğunu belirteyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder