13 Aralık 2013 Cuma

Abbas Kiarostami ve Like Someone in Love (2012)

İran sinemasının en değerli başyapıtlarına imza atmış olan Kiarostami'nin İran dışına çıkmasıyla ilgili üzüntümü şu yazıda dile getirmiştim. Şimdi bir adım daha ileri gidiyor ve bir Fransız yapımını Tokyo'da Japon oyuncularla yönetiyor. Son derece sade bir hikaye anlatması, ve öykünün örgüsü, kendimi çok zorladığımda bana Kiarostami'nin çok hafif imzasını hissettiriyor, ama dediğim gibi ancak kendimi çok zorladığımda. Tersten gidip filmden Kiarostami'ye varmaya kalksam, bu gerçekten de imkansız. Net olarak hissettiğim, bu filmin Japon bir yönetmene ait olmadığı. Filmin başı bize hiçbir karakteri ve olayı anlatmadan giriyor, dolayısıyla taşların yerine oturması biraz zaman alıyor. Filmin merkezindeki tema da akıllara hiç Japon kültürünü değil, daha ataerkil, maço bir kültürü, hatta rahatlıkla İstanbul'da geçebilecek bir hikayeyi anlatıyor. Daha fazla ispiyon vermeden, kalburüstü ama hafızalarda bir süre sonra kendi kendini imha edecek bir filmle karşı karşıya olduğumuzu iletelim.

Hiç yorum yok: