Geçen sene çocukları götürdüğüm son çocuk tiyatrosunda isyan edip, biz artık çocuk tiyatrosuna gitmek istemiyoruz, bu oyunlar küçük çocuklar için demişlerdi. Dalya da artık 8 yaşını devirdiğinden bu sene gideceğim ilk devlet tiyatrosu oyunu için onlara da bilet aldım. Favori tiyatro mekanım Üsküdar Tekel Sahnesinde salonlardan ufak olanında en önden yerlerimizi kaptık. Oyunda dile getirilen esaslı toplumsal eleştirinin, mizahi bir dil ve komik sahnelerle sunulması, hem çocukları çok eğlendirdi, hem de bizim aile içinde çok sık konuştuğumuz bir konuyu tekrar değerlendirmemizi sağladı. Oyunda vakitlerini konken partileri, boş sohbetler, dedikodular ve televizyonda pembe dizilerle geçiren kadınların, eve bir emrivakiyle gelen bir erkek misafir tarafından hor görülmeleri anlatılıyor. Günümüzde telefon, tablet, bilgisayarlara uyarlanabilecek konu, oyunun muhtemelen yazıldığı 80'li yıllarda yazar tarafından bu şekilde işlenmiş. Oyunu izlerken, çocukların gözünden izlemeye çalıştığım için ben de bir hayli güldüm ve eğlendim, ancak oyun bittiğinde, Nina'nın gözlerinde çakan şimşekleri gördüğümde kendisini zor sakinleştirdim, çocukların ilk yetişkin tiyatro deneyiminin olumlu olmasının önemini kulağına fısıldayarak onu olumsuz fikirlerini frenlemeye ikna etmem gerekti. Hepimiz oyunu çok beğendiğimiz ve artık sık sık devlet tiyatrosunun oyunlarına birlikte gelmek konusunda hemfikir olduğumuz tespit ettiktan sonra, oyunun sıkıntılı tarafını çocuklara açıkladık. Oyundaki erkek karakterler eğitimli, kültürlü, kadınlar cahil ve boş tasvir edilmelerinin ötesinde, erkeklerin kadınlara tepeden bakar, son derece ukala, cinsiyetçi, erkek egemen, hatta şiddet dolu yaklaşımları gerçekten rahatsız ediciydi. 2020'yi devirmeye yakın, kadın - erkek eşitliği konusunda hala alınacak fersah fersah yol varken, bu kadar ataerkil bir yaklaşımın günümüzde artık bu kadar hoyratça kaleme alınamayacağına dair (muhtemelen naif) inancım, bir nebze de olsa iyiye gidildiğine işaret ediyor olabilir.
Çocuklar daha oyun başlamadan önce dekora takıldılar, neden evin duvarları garip mağaramsı tasvir edilmişti. Bunu ilk çağlardan beri insanların aynı dertlerden muzdarip olduklarına yordum, ama ikna olmadılar. Bir de not düşmek lazım, evin hizmetlisi Cemile rolünde Demet Ergün çok başarılıydı.
Yöneten Serap Eyüboğlu
Oyuncular:
Fazilet - Sevinç Niş
Aynur - Ayla Baki Yücesoy
Fahrettin - Emin Maltepe
İnci - Ece Koroğlu
Hamiyet - İpek Gülbir
Cemile - Demet Ergün
Nilgün - Türkü Deyiş Çınar
Uğur - Rami Çakır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder