23 Şubat 2010 Salı

Kredi Kartı - Vak'a aaaaa! - Üsküdar Tekel Sahnesi

Devlet Tiyatrolarının geçen sene açılmış olan Üsküdar Tekel Sahnesi'nde daha önce hiç gitmemiştim. Mekanı görme arzusuyla daha önce hakkında hiçbir şey duymamış ve okumamış olduğum bir oyuna bilet aldım. İyiki de öyle yapmışım, çünkü Üsküdar Tekel Sahnesi binası görülmeye değer, İstanbul çok güzel bir tiyatro binası kazanmış, üstelik binadan çıktığınızda muhteşem de bir boğaz manzarası karşılıyor sizleri. Rahatlıkla bir otele dönüştürülebilecekken, tiyatro binası olmuş olması da İstanbul'da sanat adına çok ümit verici.
İzlerken fark ettik ki meğerse tek oyun değil, eseri yazıp yöneten Cüneyt Çalışkur'a ait iki kısa oyunmuş. Her iki oyunda da (çok başarılı) Uğur Polat oynadığı için sanki ikincisi ilkinin devamıymış gibi geliyor, ufak bir şaşkınlıktan sonra iki karakterin farklı olduğunu anlayabildim.
Ama suç izleyicide değil, Devlet Tiyatrolarının sitesinde oyunun konusu olarak sadece aşağıdaki bilgi veriliyor;
"Nietzsche “Sizi öldürmeyen şey güçlendirir!” diyor. Ben de oyunlarımda “Sizi öldürmeyen şey sakat bırakır!” diyorum. Cüneyt Çalışkur"
Nietsche deyince ağır ve karamsar bir şeyler olabilir diye düşünürken, oyunların isimleri ve grafiğin verdiği ipuçlarının daha doğru olduğu ortaya çıkıyor. İlk oyunda kredi kartlarının hayatımızın merkezine oturmuş olması hicvediliyor. Kahramanımız kredi kartlarıyla ilgili telefon görüşmeleri yaparken arka planda canlı radyosunun (Çağ Çalışkur) eğlenceli anonslarını ve mükemmel sesinden şarkılarını dinliyoruz. İkinci oyunda ise bir hastanın 5 senelik terapi sonrasında, doktorunun yazdığı kitapta örnek verdiği vakalar arasına girememiş olmasının hayal kırıklığına tanıklık ediyoruz.
Artık yakından takip edeceğim tiyatro programlarına kesinlikle Tekel sahnesinin programı da eklendi...

Hiç yorum yok: