3 Şubat 2010 Çarşamba

Woody Allen ve Whatever Works (2009)

Woody Allen'ın filmlerini, bir ikisi haricinde hep beğenerek izlemişimdir, veri bankama göre "Whatever Works" izlediğim 27nci Allen filmi (bu rakama yaklaşan bir tek Hitchcock var, 22 film). 70'lerden "Annie Hall", "Manhattan", "Sleeper, 80'lerden "Hannah and Her Sisters", 90'lardan "Deconstructing Harry" ve son dönemden "Match Point" ve "Vicky Cristina Barcelona" favorilerimden. Şimdi bunlara "Whatever Works" eklendi.
Allen, farklı ve keyifli Avrupa turundan sonra New York'a ve eski tarzına geri dönüyor. Ufak bir farkla; eski filmlerinden bildiğimiz Woody karakterinin kafası hep karışıktır, aklınını kurcalayan hayata dair bir sürü sorular vardır, bu şaşkınlık yüz ifadesinde vücut bulur. Boris karakteri ise kafasında her şeyi çoktan çözmüş, sorular sormuyor, direk cevapları veczediyor, bu bağlamda başrolü kendisi oynamak yerine, Larry David'e vermiş olması daha iyi uymuş.
Bizzat bir insankaçkını olarak kendimi (belki filmi izleyen pek çok başka kişi gibi) ürkütücü şekilde Boris karakterine yakın hissediyorum, yaş ilerledikçe Boris gibi tam izolasyona cesaretimi toplayabilir miyim, onu zaman gösterecek. Kesin olan insanlara tahammül sınırım her geçen gün düşüyor. Sanırım bu, hissetmeye vakti kalan, algısı açık pek çok insan için geçerli, ama günümüzün sosyalleşme çılgınlığı hisleri dahi hasıraltı edebiliyor. Tabii insankaçkınlığının yanısıra Boris'in her bir cümle ve tespitinin altına ayrı ayrı imza atmak mümkün. Allen'ın dehası, bu muazzam incilerini son derece özensiz bir hikayenin içine serpiştirebilecek kadar üretken olmasında. Muhtemelen birkaç günde yazıp yönettiği bu filmi, aylarca yıllarca uğraşıp her açıdan bir şaheser haline getirebilir, ödüllerden ödüllere koşabilirdi, ama o bunları ve çevresindeki sabun köpüğü şanı şöhreti bir yana itip, üzerinde hiçbir baskı olmadan, bu yaşında istediği filmi çekmeye yelken açabilecek kadar aşmış biri.
Her ne kadar repliklerin yanında hikaye önemsiz de kalsa, hikaye amaç değil araç da olsa, ben yine de biraz daha ilginç, inandırıcı ve sürükleyici olmasını tercih ederdim. Ama varsın böyle olsun, bu film kaçmaz...

Hiç yorum yok: