13 Nisan 2010 Salı

Scandar Copti & Yaron Shani ve Ajami

Bu aralar sanki gökten güzel film yağıyor, hangi birini yazacağımı şaşırıyorum. Ajami son zamanlarda izlediğim en iyi filmlerden birisiydi. Biri yahudi, diğeri filistinli iki İsrailli genç yönetmenin ilk uzun metrajlı filmleri. Filmin yönetmenlerinin aynı coğrafyada yaşayan iki farklı kültürden olmaları, ortaya taraf tutmayan, o bölgedeki çok zor yaşamları inanılmaz bir netlikle ortaya koyan bir eser çıkarmış. Film doğrusal ilerlemiyor, 5 bölüme ayrılmış ve izlediğimiz olayları farklı bölümlerde hikayenin başka bir kenarından veya farklı bir karakterin perspektifinden izliyoruz ve her seferinde, olayların bizim gördüğümüz ve agıladığımızdan çok farklı gelişmiş olduğuna şahit oluyoruz. Neyin doğru neyin yanlış olduğuyla ilgili fikrimiz zamanla değişiyor. Muhtemelen bugün Dünya'daki en zor coğrafyalardan biri olan İsrail-Filistin'de yaşananlar da tarafların sadece kendi dar perspektiflerinden olaylara bakmaları değil mi? Film beni gerçekten de bu bakış açısıyla çok etkiledi. Ayrıca sorunun sadece iki taraf şeklinde İsraillilerle araplar arasında olmadığını, müslüman araplarla hristiyan arapların, İsrail'de yaşayan araplarla filistin tarafında yaşayan arapların, zengin araplarla fakir arapların, modern yahudilerle ortodox dindar yahudilerin, karşı taraftan biriyle beraber olanla olmayanın da arasında nasıl uçurumlar olduğunu görüyoruz. En ufak kıvılcımdan cinayete, kan davasına giden olaylar ortaya çıkıyor. Filmin diğer etkileyici bir yanı da tamamen amatör olan oyuncularının muhteşem bir performans sergilemeleri, film sanki gizli kamerayla çekilmiş bir belgesel gibi. Genç yönetmenler filmlerine inanılmaz hakimler, böyle dallı budaklı bir hikayenin, bu kadar çok karakteri buluşturması tam bir çorbaya dönüşebilirdi, ama tam tersine hiçbir fazlası, eksiği olmayan, zorlama hiçbir ögeye yer vermeyen, seyirciyi manipule etmeye çalışmayan, en önemlisi de gözümüze bir ders sokmaya çalışmayan mükemmel bir film. Bravo!

Hiç yorum yok: