12 Mart 2010 Cuma

Roger Melis - Chronist und Flaneur

Kısa iki günlük Berlin seyahatinde araya bir fotoğraf sergisi sıkıştırma şansım oldu. Eski ve fonksiyonlarını yitirmiş binaların sanat alanlarına dönüştürülmesi, yeni yapılan binalardan daha çok cezbediyor beni. Santralistanbul, Istanbul Modern ve Üsküdar Tekel Binası örneklerinde olduğu gibi Berlin'in eski ve ihtişamlı postahane binası Postfuhramt da yıkılmak yerine C/O Berlin sanat oluşumuna devredilerek sergilere ev sahipliği yapmaya başlamış.

Binanın içi olduğu gibi korunmuş, hatta boya badana bile yapılmamış, ve bu hafif dökülen hali gezme şansı bulduğum Roger Melis'in retrospektifine steril bir binadan çok daha iyi uyuyor. Çünkü Roger Melis'in ışığı ve netliği makinece hesaplanmamış fotoğrafları da bugünkü gelişmiş fotoğraf tekniklerinin ürettiği steril ve kusursuz fotoğraflara karşı bir duruş sergiliyor. Melis fotoğrafçının nasıl çalıştığıyla değil de ne gördüğüyle ilgilenilmesi gerektiğini hatırlatıyor. İki-üç sene önce Berlin'de büyük reklamı yapılan modern fotoğrafçıların en tanınmışlarından Wolfgang Tillmans'ın sergisi benim açımdan büyük hayal kırıklığıydı. Tekniği iyi midir kötü müdür bir yana Tillmans'ın gördükleri beni hiç mi hiç ilgilendirmemişti.
Roger Melis'e dönersek, tamamı siyah beyaz gerçekçi eserlerinde ağırlıkla Doğu Almanya'da günlük hayattan kesitler görüyoruz. Yalnız ve melankolik insan portreleri yer yer favori ressamım Hopper'ın resimlerini anımsatıyor.Sergide ayrıca Londra, Paris gibi şehir portrelerine yer veriliyor. 2009 yılında hayatını kaybeden Roger Melis'e arkasında bıraktığı eserler için teşekkürler...

Hiç yorum yok: