Jeff Bridges'in en iyi erkek oyuncu oscar'ını kazanmasını sağlayan film, Scott Cooper'ın ilk filmi. Hollywood'un en sevdiği temalardan olan "bir dönem başarının ardından bir kaybeden haline gelenler" serisine yeni bir film eklenmiş oldu, ama kanaatimce eklenmese de olurdu. Geçen seneki çok çok iyi bir film olan "The Wrestler" bu filme her açıdan büyük fark atıyor;
* Başrol oyuncusu Mickey Rourke, Jeff Bridges'ın fena olmayan performansına büyük fark atıyor, Mickey'in Oscar alamayıp Jeff'in bu ödülü alması ise tam bir kamera şakası.
* Aynı göz ardı edilemeyecek farkı Marisa Tomei de Maggie Gyllanhaal'a atıyor. Maggie'nin bu kadar zayıf bir performansına daha önce hiç şahit olmamıştım, kötü oynadığından değil, sadece diğer filmlerinde çok daha iyi oynadığı için. Bu performansla oscar adayı olması da ayrı bir kamera şakası, tüm sene çekilen yüzlerce filmde daha iyi bir performans bulamamışlar demek ki.
* Yönetmenler arasında bir kıyaslama dahi yapmak favori yönetmenlerimden muhteşem Aronosfky'e hakaret olur.
"Crazy Heart"da ayrıca İrlandalı Colin Farrel'ı kovboya çevirmeye çalışmak büyük hata olmuş, çünkü olmamış.
Sıradanlığına, yeni hiçbir şey söylememesine rağmen kötü bir film değil, sıkılmadan izlenebiliyor, ama önümüzde seyredilecek binlerce film varken ilk tercih olmamalı, hele "The Wrestler" henüz izlenmediyse kesinlikle tercih edilmeli.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder